Saç ekiminde en çok tercih edilen bölge ense bölgesidir. Bunun
yetersiz kaldığı durumlarda göğüs ve sakal bölgesinden de alım
yapılabilir.
Alınan greftlerin yerine tekrar saç çıkmaz ancak FUE yöntemiyle
aralıklı olarak saç alındığı için geride kalan saçlar uzayarak alım
yapılan bölgeleri kapatır. Doğal görünüm bozulmaz.
Saç ekimi operasyonlarında riskleri dolayısıyla genel anestezi tercih
edilmez. Lokal anesteziyle süreç yürütülür. Bu da iğneyle yada
iğnesiz olarak anestezik ilacın cilde uygulanmasıyla gerçekleştirilir.
son yıllarda hastaların konfor beklentilerinin artmasıyla iğnesiz
dolayısıyla ağrısız lokal anestezi daha yaygın şekilde kullanılmaya
başlanmıştır.
Saç ekimi öncesinde saç analizi ve saç muayenesi yapılan kişiden
numune kan alınarak herhangi bir hastalığa sahip olup olmadığının anlaşılabilmesi için tetkike gönderilir. Saç muayenesi ve analizi
sayesinde saç dökülmesi çeşidi ve sebebi anlaşılan kişi kan testleri
sonucunda saç ekimine engel olabilecek herhangi bir hastalığa
sahip değilse saç ekimi planlanması ve saç ekimi operasyonu için
gün belirlenir.
Hayır. Saç ekimi öncesinde doktorunuzun saçlarınızın doğal halini
görmesi gerekebilmektedir. Saç ekimi operasyonları için yapılan saç
kesimleri saç ekim merkezleri tarafından yapılmaktadır
Evet.Ancak bu bölgelerin doku(cilt) kalınlığı ve kan dolaşımı
potansiyeli gibi kriterler önem arz etmektedir .
Bölgesel olarak kırlaşmış saçlara sahip olan kişilerde saç ekimi
operasyonları kırlaşmış olan saçların yeni ekim yapılacak olan
bölgeye uyumlu bir şekilde dağıtılması gerekmektedir. Bu zorlu bir
işlem değildir ancak operasyon süresini bir miktar uzatabilir.
Başarılı bir saç ekimi operasyonunda %10’luk bir kök kaybı normal
sayılmaktadır. Ekim yapılacak alan gerekli olan saç kökü
planlanması bu kayıp göz önüne alınarak yapılır. Normal geçen
operasyonlarda ekim yapılan saç köklerinin büyük bir çoğunluğu
çıkmaktadır.
İçerisinde saç kökleri ve bir miktar deri bulunduran dokulara greft
denilmektedir. Greftlerin içerisinde tekli,ikili, üçlü ya da kişinin saç
yapısına göre çoklu gruplar halinde saç kökleri bulunabilmektedir.
Saç ekiminde greft içerisinde bir miktar saç kökü ve deri bulunan
doku parçalarına denir. Bir greftin içerisinde saçın kalitesine ve
yoğunluğuna göre tek bir saç kökü bulunabildiği gibi üçlü beşli
gruplar halinde de saç kökü olabilmektedir.
Tek bir seansta 4000-4500 civarında greft ekimi yapılabilmektedir.
Daha çoklu ekimler herhangi bir sorun ile karşılaşıldığında ikinci bir
ekimi etkileyecek şekilde donör bölgenin tükenmesine sebep olduğu
için tek seferde daha fazla greft ekimi yapılabilecek olsa da tavsiye
edilmemektedir.
Saç ekimi uygulaması her mevsim yapılabilecek olsa da en uygun
mevsim bahar ayları ve kış mevsimidir. Saç ekim sonrası güneş
ışığından olabildiğince korunmak gerekmektedir. Yaz aylarında
yapılacak saç ekim operasyonları sonrasında 1-2 ay boyunca deniz
aktiviteleri ve yüzmek yasaklanabilmektedir.
Saç mezoterapisi saç dökülmesini engellemek özellikle genetik
kaynaklı olan dökülmelerin yavaşlatılması veya durdurulması için
kullanılan içeriğinde saç için yararlı çeşitli vitaminlerin bulunduğu bir
bileşendir. Saç dökülmesi olan kişiler için ve saç ekimi operasyonu
sonrasında yeni ekilen saç köklerinin beslenmesi ve güçlenmesi için
uygulanabilir.
Saç mezoterapisi ince uçlu iğneler kullanılarak enjeksiyon
yöntemiyle yapılmaktadır. 3-5 dakika içerisinde biten mezoterapi
işlemi sırasında kişi enjeksiyon iğnesinin yaratacağı acıyı
hissedebilmektedir ancak kafa derisinin çok daha kalın ve güçlü
olan yapısı bu acının çok hafif olmasını sağlar.
PRP kişiden alınan bir tüp kanın, bir işlemden geçirilerek hücre
yenileyici özelliğe sahip trombositlerinin aktifleştirilmesi ve
trombositten zengin bu sıvının saç köklerine enjekte edilmesidir.
Saç dökülmesini engelleyen ve hücrelerin yenilenmesini sağlayan
PRP uygulaması 30 dakikada tamamlanır Prp’nin etkileri 6 ay
içerisinde kendini göstermeye başlar.
Saç ekimi yaptıracak olan kişiler için öncelikle saç ekimi planlaması
yapılamaktadır. Saç ekimi planlanması kişinin donör bölgesinden
alınabilecek en uygun miktardaki saç köklerinin kişinin saçlarındaki
açıklık olan bölgelere nasıl dağıtılacağının belirlenmesi işlemidir.
Kişiden kaç greft toplanacağı kişinin kelleşmiş bölgelerine bu
greftlerin ne ölçüde dağıtılacağı bu aşamada belirlenir.
Kişinin en çok görülen alanı olan ön saç çizgisi veya alın çizgisi saç
ekiminin kalitesini belirlemektedir. Ön saç çizgisine ekilecek olan
saç köklerinin açısı sıklığı ve yerleşim şekil saç ekiminin doğal
görünmesini sağlayan temel noktadır.
Saç ekimi operasyonları uzun soluklu operasyonlardır. Lokal
anestezi altında yapılan operasyonlar sebebiyle kişi operasyon
sürecini ağrısız ve uyanık olarak geçirir. Operasyon süresince sırt
üstü ve yüz üstü yatacak olan hasta dinlenme içerisindedir.
Uyuyabilir, müzik dinleyebilir, televizyon izlemek gibi yatarak
yapılabilecek kimi aktiviteleri yapabilir. Operasyona ara verildiği
zaman hastanın yemek yeme olanağı da vardır.
Sakal ve bıyık ekimi yüz bölgesindeki kıl köklerinde var olan
seyrekliğin giderilmesi amacıyla ense bölgesinden alınan kıllarla
yapılan kıl nakilleridir.
Bıyık ve sakal ekimi operasyonlarından dikkat edilmesi gereken en
önemli unsur saç ekimi operasyonu için açılacak olan kanalların boy
derinlik ve açılarının en iyi şekilde ayarlanmasıdır. Yüz bölgesinde
varolan sinir ve kas yapısının zedelenmemesi ve hassas bir deriye
sahip olan yüz bölgesinde istenmeyen izlerin ortaya çıkmaması için
sakal ve bıyık operasyonlarının çok daha hassas şartlarda
yapılması gerekmektedir.
Sakal ve bıyık ekimi sonrası ilk yıkama ile saç ekimi sonrası
yapılacak olan ilk yıkama arasında bir fark bulunmamaktadır.
Hassas bir şekilde yapılacak olan ilk yıkama için doktorun önerdiği
şampuan ve kremler tercih edilmelidir
Sakal ve bıyık ekimi operasyonları saç ekimine kıyasla çok daha
zahmetli ve emek gerektiren özel operasyonlardır. Yüz bölgesindeki
yoğun sinir ve kas sistemi içerisinde daha hassas bir çalışma
gerektiren sakal ve bıyık ekimi saç ekim operasyonlarına göre daha
yüksek ücretlere tabidir.
Saç ekim operasyonları sonrasında sadece saç köklerinin alındığı
donör alana pansuman yapılmaktadır. Saç ekimi sonrası ekim
yapılan alan açık bırakılmakta ve donör alan bandajlanmaktadır.
Saç ekim sonrası donör alanın bandajı doktorun tercihine göre bir
ya da iki gün sonra çıkartılmaktadır.
Saç ekimi operasyonundan 1 hafta sonra operasyon sırasında kafa
derisinde açılmış olan minik kanalların yarattığı yaralar büyük
çoğunlukla iyileşmiş olur. İlk haftanın sonrasında yapılan pansuman
ve ilk yıkama sonrası akut durum ortadan kalkmış olur.
Saç ekimi operasyonundan sonra kızarıklık ve kaşıntılar iyileşme
sürecinin bir parçasıdır. Kaşıma eylemi saç köklerine zarar verdiği
için tavsiye edilmemektedir. Saçları sık yıkamak kaşıntılı iyileşme
sürecinin çabuk atlatılmasına yardımcı olabilir. Kaşıntı için
yapılabilecek olan en uygun çözüm kaşıntı olan bölgeye avuç içi ile
sürtmeden dokunmaktır. Bu hareket kaşıntının azaltılması açısından
yardımcı olacaktır. Daha ciddi boyuttaki kaşıntılar için doktorlar
tarafından kaşıntı giderici sprey veya kremler önerilebilmektedir.
Saç ekimi operasyonu sonrasında alkol kullanımı ödeme sebep
olabileceği ve saç ekimi operasyonu sonrası antibiyotik ve bazı ağrı
kesici ilaçların kullanımı gerekeceği için ilk bir hafta boyunca
kesinlikle yasaktır. Aynı zamanda alkol kullanımının iyileşme
sürecini olumsuz yönde etkileyebileceği de göz önüne alınmalıdır.
Saç ekimi operasyonları sonrasında doktorlar şişliklerin ve ağrıları
azaltılması ve çeşitli komplikasyonların önlenmesi için çeşitli ilaçlar
vermektedir. Özellikle doktorlar şişliklerin azaltılabilmesi için 3 gün
boyunca kullanılmak üzere kortizonlu bir ilaç tavsiye edebilmektedir.
Saç ekimi sonrasında en çok dikkat edilmesi gereken konu yeni
ekilen saç köklerinin darbe yada sürtünmeye maruz kalmamasıdır.
Uzun süre tozlu kumlu ya da rüzgarlı ortamda kalınması enfeksiyon
riskini arttırmakta ve greftlerin zarar görmesine sebep
olabilmektedir. Aşırı güneşli ortamlar da yeni ekilen saç köklerinin
çıkmasını etkileyebilmektedir. Böyle ortamlarda bulunması zorunlu
kişilerin kafalarını sıkmayan bir şapka ile ekim bölgesini koruması
gereklidir.
Saç ekim operasyonları mikro cerrahi operasyonlardır. Gelişen yeni
teknikler sayesinde saç ekim operasyonlarında oluşabilecek
komplikasyonlar en aza indirgenmiş olsa bile bir takım hafif düzeyli
riskler taşımaktadır.
Saç ekim operasyonlarında en sık karşılaşılan ve önlenebilir olan
komplikasyon kanamadır. Kanama durumu kişinin kan pıhtılaşma
hızı kontrol edilerek önlenebilir. Saç köklerinin gereğinden fazla
derine ekilmesi sebebiyle ortaya çıkan dermoid kistler bir diğer
önlemebilir risk grubuna girer. Bunların haricinde saçların yanlış
açıyla ekilmesi sebebiyle çim adam görünümü oluşması riski de söz
konusudur. Alanında tecrübe sahibi doktorlar tarafından yapılan saç
ekimlerinde alınan önlemler sayesinde bu riskler en aza indirgenmiş
olur.
Saç ekimi operasyonlarının saç toplama esnasında saç kökleri
çıkarıldığı için ve kanal açma aşamasında kafa derisi üzerine minik
delikler açıldığı için kanama olma durumu vardır ancak bunlar ufak
çaplı kanamalardır. Kişinin kanı üzerinde yapılan tetkiklerde gerekli
görüldüğünde kişinin kan pıhtılaşma hızını kontrol etmek üzere
ilaçlar verilebilir.
FUT tekniği ile yapılan saç ekimleri sonrasında görülen bu durum
FUE tekniği ile yapılan saç ekimlerinde yaşanmamaktadır. FUE
tekniği sonrasında özellikle ilk günler de hafif bir baş ağrısı ya da
bazı hastalarda zonklama şeklinde bir ağrı olabilmekte ancak bu
ağrılar kronik ağrılar değildir ve basit ağrı kesicilerle geçirilebilecek
seviyededir
Saç ekimi operasyonları micro cerrahi operasyonlardır ve her ne
kadar gelişen teknoloji sayesinde kesik olmadan yapılabiliyor olsalar
da saçların ekilebilmesi için toplu iğne başı kadar büyüklüğünde
kanallar açılarak yapılmaktadır. Bu kanalların ekim sonrasında
mikrop kapmaması ve herhangi bir komplikasyona sebep olmaması
için önlem olarak ilk bir hafta boyunca kullanılacak bir antibiyotik
uygun görülmektedir.
Saç ekimi operasyonu sonrasında özellikle ilk 10 gün boyunca yüz
ve göz çevresinde şişliklerin oluşmaması ve yeni ekilen saç
köklerinin herhangi bir sürtünmeye maruz kalarak zarar görmemesi
için yatış pozisyonuna dikkat edilmesi gerekmektedir. (Saç ekimi
hakkında sorular ve cevaplar)
Evet. Saç ekimi operasyonları sonrasında güneşten korunmak
gerekmektedir. Cilt için oldukça zararlı olan güneş ışınlarına uzun
süre maruz kalan yeni ekim alanlarındaki saç kökleri zarar
görebilmektedir. Kalıcı izlere de sebep olabilen güneş ışınları yeni
ekilen saç köklerinin çıkma oranını da azaltabilmektedir.
Saç ekimi operasyonları sonrasında özellikle ilk 3 gün sırt üstü yatılması tavsiye edilmektedir. Bu durum yüz bölgesinde şişliği önlediği gibi yeni ekilen saç köklerinin de zarar görme ihtimalini en aza indirir.
Saç ekimi operasyonu sonrasında özellikle ilk 7 gün boyunca sigara
içilmesi kesinlikle tavsiye edilmemektedir. Nargile ise kan dolaşımını
olumsuz yönde etkileyerek saç köklerinin beslenmesini engellediği
için 6 ay boyunca içilmemelidir. (Saç ekimi hakkında sorular ve
cevaplar)
Saç ekimi operasyonu için yapılan lokal anestezi özellikle yüz ve
göz yaptıran kişilerin özellikle ilk bir hafta boyunca cinsel ilişkiye
girmemeleri ve yoğun sportif aktivitelerde bulunmamaları
istenmektedir. Saç ekimi yaptıran kişilerin bu gibi kısıtlamalara özen
göstermesi iyileşme süreci üzerinde olumlu etkiye sahiptir.
Saç ekimi operasyonu sonrasında hastalar normal beslenme
sistemine dönebilmektedir. Sağlıklı beslenmeye dikkat edilmesi
ekilen saç köklerinin beslenebilmesi açısından önemlidir. Kilo
vermek için diyet yapan kişilerin vitamin ve protein alımı dengelerine
dikkat etmeleri gereklidir.
Saç ekimi sonrasında ilk iki ay özellikle kan dolaşımında sorun olan
kişiler için kan sulandırıcı takviyeler verilebilmektedir. Daha
sonrasında ise saç köklerinin beslenmesini takviye etmek amacıyla
biotin ve saç için yararlı vitaminler içeren ilaçlar yeni ekilen saç
köklerinin güçlenmesine yardımcı olacaktır. İlaçların doktoru
tavsiyesiyle alınması önemlidir. (Saç ekimi hakkında sorular ve
cevaplar)
Saç ekimi sonrasında özellikle ilk 6 ay saç tellerinin makasla
kesilerek kısaltılması önemlidir. Saç köklerinin bıçak veya makas
darbesine maruz bırakılmaması için özen gösterilmesi
gerekmektedir. Yeni ekilen saç köklerinin zarar görmemesi adına
traş makinesi tavsiye edilmemektedir.
Saç ekimi sonrasında 2 haftadan başlayarak 1-2 ay boyunca ekilen
saç tellerinde görülen dökülmeye şok dökülme denilmektedir. Şok
dökülme saç ekimi sonrasında yaşanabilen normal bir süreçtir ve
kişinin bünyesine göre yoğunluğu ve süresi değişiklik gösterebilir.
Evet sakal ve bıyık ekimi sonrasında da şok dökülme
yaşanmaktadır. Kişiden kişiye göre değişiklik gösterse de ortalama
2. haftadan itibaren dökülmeye başlayan kıl köklerinin dökülmesi 2.
aya kadar tamamlanmış olur.